MÎREK MUHAMMED-İ TAŞKENDÎ
Mîrek Muhammed, bugünkü Özbekistan’ın Taşkent şehrinden Osmanlı topraklarına göç etmiş önemli kültür insanlarından biridir. Biyografik kaynaklarda ve yazma kataloglarında yalnızca adı verilmekte, Taşkentli ve Nakşbendî muhibbi olduğunu gösteren iki nisbesi söylenmektedir. Mîrek, doğduğu şehir Taşkent’e nisbetle Taşkendî, Nakşibendî tarikatine mensup olması bakımından Nakşibendî nisbelerini kullanmış; bu iki nisbesini -Nakşibendî tarikatına mensubiyetini ise güçlü bir şekilde- her iki eserinde söylemiştir. Mîrek’in tahsil hayatı konusunda eserlerindeki kayıtlara dayanarak Tacik asıllı şair Muhlisî-yi Bedahşânî’den (XVI. yy.) edebiyat ve Farsça dersleri aldığı söylenebilir.
Nevâdirü’l-Emsâl’in Farsça mukaddimesinin salât ü selâm kısmının devamında kendisini şeyhi ‘’Hâce Bahâüddîn’nin amber kokulu kabrinin avlusunun süpürgecilerinden’’ şeklinde tanıtır. Bu tanımlama aynı zamanda Mîrek’in hayat tarzına da ışık tutar. O, dergâhlarda ve dergâh hücrelerinde yaşamayı tercih etmiştir. Zigetvar’da Kanuni Sultan Süleyman’ın anıt mezarı çevresindeki külliyede ikamet etmesi, tanınır olmak yerine münzevi bir hayat sürmeyi tercih ettiğini gösterir.
Eserleri: Şehrî vü Gülî, Nevâdirül’l-Emsâl