ZEMAHŞERÎ
27 Receb 467 (18 Mart 1075) tarihinde Hârizm bölgesinde Türkmenistan’ın Taşavuz (Daşoğuz, Taşauz) ili Köroğlu ilçesindeki Zemahşer’de doğdu. Kaynaklarda Zemahşerî’nin bir bacağının takma olduğu, bu yüzden uzun elbise giydiği belirtilir. Zemahşerî gerek sakatlığı gerekse ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi yüzünden babası tarafından terzilik mesleğine verildi; fakat onun ilim tahsili hususundaki ısrarı üzerine medreseye gönderildi. Gençlik yıllarından itibaren Hârizm, Buhara ve Bağdat gibi ilim merkezlerinde birçok âlimin derslerine katıldı. İlmî şahsiyetinin oluşmasında en büyük pay, lugat, nahiv, tıp gibi alanlarda döneminin en büyük âlimlerinden kabul edilen Mu‘tezile âlimi Ebû Mudar Mahmûd b. Cerîr ed-Dabbî el-İsfahânî’ye aittir. Hârizm’de Mu‘tezile mezhebinin görüşlerini yaydığı söylenen Dabbî, Zemahşerî’yi yetiştirmesinin yanında ona her türlü maddî ve mânevî yardımda bulunup bazı devlet adamlarıyla tanışmasına vesile oldu. Zemahşerî’nin Mu‘tezile düşüncesiyle irtibatını sağlayan iki hocasından daha söz edilmektedir. Bunlar Zeydî-Mu‘tezilî müfessir, fıkıh ve kelâm âlimi Hâkim el-Cüşemî ile kendisine kelâmda (usul) hocalık, tefsirde öğrencilik yapan, son dönemin en önemli Mu‘tezile kelâmcısı kabul edilen Rükneddin İbnü’l-Melâhimî’dir. Zemahşerî bunlardan başka pek çok hocadan edebî ilimler, hadis ve fıkıh dersleri aldı. Talebe seçiminde ve icâzet verme hususunda çok titiz davranan Zemahşerî Hârizm, Bağdat, Mekke gibi şehirlerde birçok öğrenci de yetiştirdi. Bazı devlet adamları için yazdığı şiirler/methiyeler meşhurdur. Zemahşerî 512 (1118) yılında şiddetli bir hastalığa yakalandı. Bu sırada gördüğü bir rüya üzerine devlet adamlarına bir daha methiye yazmamaya, onlardan ihsan ve makam talep etmemeye karar verdi. Sağlığına kavuştuktan sonra Mekke’ye gitmek üzere yola çıktı; pek çok bölgeyi dolaştı, âlimlerle görüştü. Seyahatleri esnasında Arap kabileleriyle ilgilendi; Arapça’nın incelikleri ve farklı lehçeleri hakkında geniş bilgi edindi. Seyahatini tamamlamasının ardından memleketine dönen Zemahşerî, Özbekistan sınırları içindeki Cürcâniye’ye (Ürgenç/Gürgenç) yerleşti ve 9 Zilhicce 538 (13 Haziran 1144) tarihinde arefe gecesi burada vefat etti.
Başlıca Eserleri: 1. el-Keşşâf ‘an Hakā’ikı Gavâmizi’t-Tenzîl ve ‘Uyûni’l-Ekāvîl fî Vücûhi’t-Te’vîl 2. el-Fâ’ik fî Garîbi’l-Hadîs 3. el-Mufassal 4. Esâsü’l-Belâga 5. Nevâbigu’l-Kelim (el-Kelimü’n-Nevâbig)
el-Keşşâf ‘an Hakā’ikı Ğavâmidı’t-Tenzîl ve ‘Uyûni’l-Ekāvîl fî Vucûhi’t-Te’vîl: Keşşâf Tefsiri, 2016-2020 yılları arasında 6 cilt halinde Başkanlığımız tarafından yayımlanmıştır.