Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin büyük oğlu olan Sultan Veled (Bahâüddin Muhammed Veled), 1226’da bugün Karaman olarak bilinen Larende’de doğmuş ve babasından ilim tahsil ederek canlı bir ilim ve tasavvuf ortamında yetişmiştir. Babasına ve babasının dostu Şems-i Tebrîzî’ye bir mürîd sadâkatiyle hizmet eden Sultan Veled, Mevlânâ’nın halifesi Hüsâmeddin Çelebi’nin vefatıyla posta oturmuş ve Mevlevîliği yapılandırarak teşkilatlı bir tarikat hâline getirmiştir. Gerek Dîvân, İbtidânâme, İntihânâme, Rebâbnâme ve Maârif gibi eserleriyle gerekse görevlendirdiği derviş ve halifeleriyle Mevlevîliğin çok geniş bir coğrafyada tanınmasını ve yayılmasını sağlamış, çoğunlukla Farsça yazdığı eserlerinde Anadolu halkını bilgilendirip aydınlatmayı, Mevlânâ’nın görüşlerini yaymayı amaçlamıştır.
Gönül ehli ve ulu bir kimsenin ricası üzerine, tabiatı Mesnevî veznine alışkın dostlarının hatırı için aynı vezinde bir mesnevi yazmaya karar veren Sultan Veled, 1 Şâban 700/11 Nisan 1301’de telifine başladığı Rebâbnâme’yi beş ayda tamamlamıştır. Mevlânâ’nın Mesnevî’sinin ilk beyitlerine nazire olarak rebâbın inleyişindeki aşk derdinin dile getirildiği mısralarla başlayan Rebâbnâme’de dinî ve ahlakî öğütlerin yanı sıra Mevlânâ ve Şems-i Tebrîzî’nin dostluğu, ayrıca Mevlevîliğin usûl ve erkânına dair bahisler yer almaktadır. Hazret-i Mevlânâ’ya sima ve huyca çok benzetilen Sultan Veled’in nazmı da Mevlânâ’dan izler taşımaktadır. Rebâbnâme, Mesnevî-i Ma‘nevî’nin anlaşılması güç kısımlarını açıklaması itibariyle adeta bir Mesnevî şerhi olarak da kabul edilmiştir. Farsça yazılan eserde yer yer Türkçe, Arapça ve Rumca beyitler bulunmaktadır. Tasavvufî umdelere dâir 105 bölüm ve 8077 beyitten oluşan Rebâbnâme’de her bölüm, içerik hakkında bilgi veren mensur bir girişle başlar.
Eser, Konya Mevlana Müzesi, 2134 numarada kayıtlı nüsha esas alınarak ve Konya Mevlana Müzesi, nr. 2126; nr. 2122; Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Halet Efendi, 44 numarada kayıtlı nüshalar ile Ferâmerzî’nin neşrinden yararlanılarak Veyis Değirmençay tarafından geniş bir inceleme ile birlikte tenkitli metin ve nazmen tercüme şeklinde hazırlanmıştır.