Tarihî geçmişi milattan önceki devirlere kadar dayanan kadim beldelerden biri olan Şam, Arapça kaynaklarda bütün Suriye bölgesini, daha genel bir tabirle Filistin dâhil geniş coğrafyayı tanımlamak için kullanılmıştır. Hazret-i Ebubekir ile bu bölgeye başlayan sefer ve fetih hareketleri Hz. Ömer döneminde artarak devam etmiş, bu bölgelerin İslamlaşması için yoğun birçok mücadele verilmiş, bu fetihler neticesinde İslam devletinin sınırları genişlemiştir.
Şam bölgesi için verilen mücadeleler eserlere de konu olmuş, böylece Fütûhu’ş-Şâm konulu eserler ortaya çıkmıştır. Bu eserler, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer’in hilafetleri döneminde Şam ve çevresinin fethedilmesi için yaşanan mücadeleleri ve halifelerle komutanların mektuplarını içeren eserlerdir. İslam tarihi kaynaklarından olan bu eserlerin bugün için el-Vâkıdî ile el-Ezdî’nin metinleri elimizde bulunmaktadır. Ebû Abdullâh Muhammed b. Ömer el-Vâkıdî’nin Fütûhu’ş-Şâm’ı Türkçeye yedi kez tercüme edilmişken Ebû İsmail Muhammed b. Abdullah el-Ezdî’nin eserinin şu ana kadar Türkçeye tercüme edilip edilmediği bilinmemekteydi. Bu çalışma ile el-Ezdî’nin eserinin tespit edilen tek Türkçe tercümesi tespit edilmiş ve ilim âlemine kazandırılmıştır.
El-Ezdî’nin eserinin tercümesi 14. yüzyılda Memlûk Kıpçak Türkçesiyle yazılmıştır. Eserde kendisini Sevünç b. Fakih olarak takdim eden mütercim, Arapça yazılmış olan Fütûhu’ş-Şâm’ı Memlûklu sultanı el-Melikü’z-Zâhir Seyfüddîn (ö. 801/1399) adına Şam’daki vâlisi olan Tarantay’ın emriyle 785/1383-1384 yılında tercüme ettiğini söylemektedir. Tercümenin bugün için tespit edilen tek nüshası Mısır Millî Kütüphanesi Tarih-i Türkî Koleksiyonu 284 numarada kayıtlıdır. Nüsha, Muhammed el-Hanefî el-Fakîh isimli bir müstensih tarafından 786 (Ağustos 1384) yılında istinsah edilmiştir.
Dr. Irmak Kaçar tarafından yayına hazırlanan çalışmanın inceleme bölümünde İslam edebiyatında Fütûhu’ş-Şâm metinleri ve Türkçe tercümeleri değerlendirilmiş, sonrasında Sevünç b. Fakîh ve Fütûhu’ş-Şâm Tercümesi tanıtılmış, eserin daha iyi anlaşılması için metnin muhtevası dil içi çeviri yöntemiyle verilmiş, bunun yanında eserin dil ve imla özelliklerine dair bilgiler de verilmiştir. Bu bölümden sonra transkripsiyonlu metni sunulan eserin dizin-sözlüğü de hazırlanarak araştırmacıların dikkatine sunulmuştur.